Facebook Paylaşımlarımızı Nasıl Daha Çok Kişiye Ulaştırabiliriz?
Facebook sayfalarının uzun süredir en büyük derdi, erişim. EdgeRank bildiğiniz gibi sayfaların oluşturdukları gönderilerin sayfayı takip eden kullanıcılardan sadece bir kısmına ulaşmasına sebep olan bir çeşit filtreleme sistemi.
Ortalama bir kullanıcı Facebook’ta günde 23 dakika geçiriyor. Bu süre içerisinde news feed’inde gördüğü arkadaşlarının haberlerini, paylaşımlarını, bildirilerini okuyor, tıklıyor, beğeniyor ve paylaşıyorlar. Takip ettikleri sayfaların içeriklerine bakıyor, tavsiye ediyor, etkileşimde bulunuyorlar. Facbook tüm bu işlemleri kendi veri tabanında kaydediyor ve tıpkı Google’daki “page rank” mantığında olduğu gibi kişilere, gruplara ve sayfalara bir puan veriyor. İşte bu puan “edge rank”.
Sayfaların büyük bir çoğunluğu gönderilerini sayfalarını beğenen kullanıcılarının %1-%10‘u arasındaki bir kısıma ulaştırabiliyor. Bu da haliyle sayfayı beğenen kullanıcı sayısının aslında etkili bir şekilde kullanılamamasına sebep oluyor.
Nasıl daha fazla erişim kazanabiliriz?
Kafaları kurcalayan en büyük soru da “nasıl daha fazla erişim kazanacağız?” sorusu oluyor haliyle. Birçok kişi bu konu hakkında çeşitli fikirler üretmekte ve çözüm önerileri sunmakta. Hemen hepsinin sonucu aynı kapıya çıkıyor, “kullanıcıların ilgisini çekmeli“.
Çünkü EdgeRank’i arttırmanın yolu, kullanıcıların sayfa gönderileri ile olan etkileşimlerini arttırmak. Yani daha ilgi çekici, daha kaliteli ve daha farklı gönderiler oluşturmak. Bildiğiniz gibi bir süre, birçok Facebook sayfası, komik kedi resimler ve klasik karikatürlerden paylaşmaya başlamışlardı. Günaydın, iyi geceler mesajları sıkça paylaşılanlar arasındaydı. Fakat sosyal medya bunları çok çabuk tüketti ve bunlar artık kullanıcıların ilgisini çekmiyor.
Daha kaliteli ve iyi planlanmış içeriklerin paylaşılması artık bir zorunluk haline geldi. Facebook profillerinde, gerekse Facebook sayfalarında geçerli olan bu algoritma oldukça adil görünüyor. Sunduğu içerikler beğenilen, paylaşılan profillerin “edge rank” leri yüksek oluyor ve listesine ekli olduğu arkadaşlarının news feed’inde daha görünebilir oluyor. Aynı şekilde, içerikleri beğenilen, paylaşılan ve sık ziyaret edilen Facebook sayfalarının “edge rank” leri yüksek oluyor ve profillerde olduğu gibi, sayfayı beğenen kişilerin news feed’lerinde daha ön planda oluyor.
Gönderilerimizi ne şekilde oluşturmalıyız?
En sık tercih edilen gönderi şekli, resimli gönderiler. Birçok açıdan avantajları olan bu resimli gönderiler ile ilgili daha öncesinde bir yazı hazırlamıştım. Oldukça mantıklı bir tercih gibi görünse de, şunu da hesaba katmak gerek; acaba bir resmin mi erişim kazanması daha kolay, yoksa bir durum güncellemesinin mi?
Linklerin ve statuslerin fotoğraf ve videolardan daha kolay erişim aldığını söylesek kafaları biraz karıştırmış oluruz? Çünkü şimdiye kadar birçok büyük marka bile resimli gönderileri link ve statuslere tercih etmekteydi.
Resimli gönderinin en büyük avantajı, bir durum güncellemesinden daha ilgi çekebilecek nitelikte olması. Aslında büyük kampanyaların ya da yarışmaların duyurulmasında resimli duyuruların kullanılması pek de mantıksız görünmüyor. Diğer taraftan kazanılacak erişimi de göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Gönderileri hangi yolla oluşturacağımıza nasıl karar vermeliyiz?
Facebook üzerinden gittiğimiz için, gönderinin paylaşılacağı kanal kısmını geçmiş bulunuyoruz. Asıl soru, resimli gönderinin de status ve linklerin de avantajlarını bilerek, hangisi seçeceğimize nasıl karar vereceğiz? Biraz önce de bahsettiğimiz gibi, bu konu tamamen içeriğiniz ile alakalı. Hedef kitlenizde uyandırmak istediğiniz etki ve asıl yapmak istediğinize göre bir karar vermeniz gerekecek.
Bu konuda “iyi örnekleri” inceleyerek kafanızda bir strateji oluşmasına yardımcı olabilirsiniz.
Son Sözler
EdgeRank’i suçlayarak, az erişimli gönderileri kabullenmek yerine Facebook’un sunduğu diğer alternatifleri kullanmaya yönelik çalışmalar yapmaya başlayabilirsiniz. Çünkü siz ya da biz ne dersek diyelim, EdgeRank var ve buna ayak uydurması gereken biziz. İyi şanslar!